Modern hayatın sessiz alarmı

Hüseyin Nazlıkul yazdı...

Kabızlık sadece bağırsakların değil, tüm organizmanın bir çağrısıdır...

Kabızlık—tıpta "konstipasyon" olarak bilinen bu durum—yalnızca bir dışkılama sorunu değildir. Sessizce ilerleyen bir uyarı sistemidir. Modern yaşamın; yanlış beslenme, hareketsizlik, duygu yükleri ve çevresel toksinlerle birleştiği bir noktada, bedenin “akışı” bozulur. Bu bozulma, zamanla sindirim sisteminden bağışıklık sistemine, ruhsal dengeden hormonal düzenlemeye kadar birçok regülasyon sisteminde aksamalara neden olur.

Kabızlık Nedir, Ne Zaman Tehlikelidir?

Tıbbi olarak kabızlık; dışkılamanın haftada üçten az olması, dışkının sert ve kuru yapıda olması, zorlanarak ya da yetersiz boşalma hissiyle dışkılama gibi belirtilerle tanımlanır. Ancak asıl önemli olan kabızlığın “yeni başlamış” olması ve aşağıdaki belirtilerle birlikte görülmesidir:

  • Dışkıda kan
  • Açıklanamayan kilo kaybı
  • Halsizlik, kansızlık
  • Ailede kolon kanseri öyküsü
  • Ateş ya da karın ağrısı
  • Dışkı kaçırma ya da taşma ishali (overflow diyare)

Bu tür semptomlarda kabızlık sadece bir semptom değil, altta yatan ciddi bir hastalığın işareti olabilir.

Kabızlığın En Yaygın Nedenleri Nelerdir?

  1. Lif yetersizliği: Rafine gıdalarla yoksullaşmış modern diyet
  2. Yetersiz sıvı alımı: Hücresel dehidrasyon ve metabolik yavaşlama
  3. Floradaki bozulma: Antibiyotik kullanımı, stres ve kötü beslenmeye bağlı mikrobiyota dengesizliği
  4. Latent Asidoz (Gizli Asitleşme): Doku pH’ının düşmesi ile bağ dokusunun sıkışması ve detoks kanallarının tıkanması
  5. Sedanter yaşam: Hareket eksikliği ile bağırsak peristaltizminin azalması
  6. İlaçlar: Antidepresanlar, demir preparatları, opioidler
  7. Hormonal bozukluklar: Hipotiroidi, gebelik, menopoz dönemi değişimleri

Kabızlık Kimlerde Daha Sık Görülür?

  • 65 yaş üstü bireylerde
  • Kadınlarda
  • Egzersiz yapmayan, masa başı çalışanlarda
  • Parkinson, diyabet gibi nörodejeneratif hastalıklarda
  • Antibiyotik öyküsü fazla olan bireylerde
  • Gıda intoleransları olanlarda (gluten, laktoz gibi)

Regülasyon Tıbbı Perspektifinden Kabızlık

Regülasyon tıbbı; bedeni tekil organlardan oluşan bir makine gibi değil, birbiriyle uyum içinde çalışan bir biyosibernetik sistem olarak görür. Bu bağlamda kabızlık bir sonuç değil, bozulmuş otonom sinir sistemi, bağ doku (fasya) yüklenmesi ve mikrobiyal dengenin bozulmasının yansımasıdır.

Regülasyon tıbbı bu sürece nasıl yaklaşır?

  • Nöralterapi ile: Bozucu alan (störfeld) kavramı çerçevesinde, karın bölgesinde ya da daha önce geçirilmiş ameliyat skarlarında regülasyon bozukluğuna yol açan odaklar tespit edilir. Vegetatif denge yeniden kurulur.
  • Akupunktur ile: Sindirim sistemini düzenleyen meridyenler (özellikle Dalak, Mide ve Karaciğer meridyenleri) üzerinden enerji akışı sağlanır. Kabızlığa neden olan duygusal gerginlikler de çözülür.
  • Floraterapi ve Fitoterapi ile: Mikrobiyotanın yeniden yapılandırılması için laktobasil ve bifidobakteri içeren probiyotikler, bitkisel özlü prebiotikler kullanılır. Fitoterapötikler, örneğin sinameki gibi kısa süreli destek sağlayabilir ama sürekli kullanım önerilmez.
  • Beslenme düzenlemesi ile: Lif oranı yüksek beslenme (kuru erik, keten tohumu, enginar, pancar, chia tohumu), bol su alımı, sabah aç karna zeytinyağı-limon-karışımı gibi geleneksel doğal yöntemler uygulanabilir.
  • Latent Asidozun düzeltilmesi ile: pH regülasyonu sağlayan bikarbonatlı doğal sular, sebze ağırlıklı beslenme, asit-baz dengesini sağlayan mineraller (örneğin magnezyum sitrat) devreye girer.

Bağırsaklar İkinci Beynimizdir: Beyin-Bağırsak-Eksenine Dikkat

Bağırsaklarımızda serotonin ve dopamin gibi nörotransmitterlerin büyük bölümü sentezlenir. Kronik kabızlık, sadece fiziksel değil aynı zamanda ruhsal tıkanıklıkların da bir dışavurumudur. Özellikle duygusal bastırmalar, yaşanmamış öfke ve kronik stres, vagus siniri üzerinden bağırsak hareketlerini baskılar. Regülasyon tıbbı bu psikovegetatif bağlantıyı da ele alır.

Kabızlıkla Başa Çıkmak İçin Günlük Yaşamda Öneriler

  • Sabah aç karnına bir bardak ılık limonlu su
  • Günde en az 30-40 gram lif (sebze, meyve, yulaf, keten tohumu)
  • Hareket: Günde 30 dakika yürüyüş ya da yoga
  • Düzenli tuvalet alışkanlığı: Ertelemeden tuvalete gitmek
  • Probiyotik takviyeleri (besin ya da destek olarak)
  • Elektrosmogdan arınma: Uykuda cep telefonunu uzaklaştırmak
  • Laksatif kullanımı sadece kısa süreli ve hekim kontrolünde

Son Söz: Akışı Bozulan Beden, Yardım Çağrısı Yapar

Kabızlık, modern çağın yalnızca fizyolojik değil aynı zamanda psikolojik ve çevresel bir yansımasıdır. Tıpkı tıkanmış bir nehir gibi... Bedenin doğal akışını yeniden kurmak için regülasyon tıbbı, nöralterapi ve yaşam tarzı bütüncül bir anlayışla ele alınmalıdır.

Unutmayın: Sindirim sistemi yalnızca yemekleri değil, yaşamı da sindirir.

Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul'un diğer tedavi yöntemlerine buradan ulaşabilirsiniz.

Hüseyin Nazlıkul

Odatv.com