Beyin Sisi deyip geçmeyin

Beyin sisi dikkatinizi toplamanızda zorlandığınız konsantrasyonunuzu çalan hatta düşüncelerinizi bulanıklaştıran yaygın bir durumdur.
  • Unutkan mı oldunuz?
  • Konsantrasyon güçlüğü mü çekiyorsunuz?
  • Fiziksel ve zihinsel olarak kendinizi fazla yormamış olmanıza rağmen yorgunluk ve unutkanlık mı yaşıyorsunuz?

Bu soruların birine evet diyorsanız sizde “beyin sisi" olma olasılığı çok yüksek!

Beyin sisine karşı ne yapabilirsiniz?

Beyin sisi dikkatinizi toplamanızda zorlandığınız konsantrasyonunuzu çalan hatta düşüncelerinizi bulanıklaştıran yaygın bir durumdur.  Beyin sisi yaşıyorsanız sağlıklı düşünemez, en basit şeyleri unutabilir ve kendinizi olan güveninizi yitirmiş hissederseniz.  

Kronik yorgunluk ve beyin sisi çok benzer bir klinik tabloyu ifade eder. Beyin sisini yaşayan ne ilk ne de son insansınız. Şunu bilin ki bu durumda yalnız değilsiniz.

Pandemi öncesi beyin sisi bu kadar yaygın değildi. Artık covid ve covide bağlı gelişen long veya post covid sendromu yaşayanlarda, sağlıksız ve dengesiz beslenenlerde, kalitesiz uyku uyuyanlarda, bağırsak florası bozuk olanlarda, candida albicans yani maya mantarı olanlarda, stresi yönetemeyenler de yaygın olduğu kadar aşı sonrası da benzer klinik şikayetleri yaşayan hasta sayısında her geçen gün artış oluyor.

Ama şunu da başta söyleyelim ki bu konuda yalnız olmadığınız gibi bundan kurtulmakta mümkündür çünkü bu bir kader değildir.

Beyin Sisi’nin Başlıca Belirtileri

Buna neden olan asıl durum kronik enflamasyon dediğimiz mitokondiyal yetersizlik başta olmak üzere beyindeki küçük iltihaplardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Duygularınızı net toparlama ve değerlendirmekte büyük güçlük çekersiniz.

Beyin sisi durumunda duygularımızın ve anılarımızın işlendiği limbik sistem özellikle etkilenir. 

Burada bir dengesizlik varsa, örneğin oksidatif stres veya besin eksikliği nedeniyle, aşağıdaki belirtiler ortaya çıkabilir (1):

  • Konsantrasyon zorluğu ve oryantasyon bozukluğu
  • Unutkanlık, dikkat dağınıklığı
  • Bilinç bulanıklığı ve bilinç dağınıklığı
  • Odaklanma zorluğu veya odaklanma yoksunluğu
  • Fatig sendromu, kronik yorgunluk tükenmişlik hali
  • Baş ağrısı
  • Kayıtsızlık
  • Anksiyete
  • Uyku bozukluğu veya uykuya dalamama, sürekli uyku hali
  • Başladığınız işi bitirememe, yarım bırakma eğilimi
  • Bir şeyi koyduğunuz yeri unutma veya bulamama
  • Çalışırken yapmak istediğini hatırlamama

Beyin sisinin pek çok nedeni var! Ancak burada en yaygın 10 neden üzerinde duracağım…

Beyin sisi aslında henüz tıbbi olarak tanımlanmış bir terim değildir.  Pandemi ile birlikte bu konu da birçok kişinin aşina olduğu bir durum haline geldi. Bu durumun çok yaygın olmasına rağmen, beyin sisinin normal olduğu anlamına gelmez. Unutkanlık ve kişinin günlük işlerinin aksamasına neden olan bu beyin sisi durumunun aksine, beyinden bir şeylerin dengede olmadığına ve acilen düzeltilmesi gerektiğine dair bir uyarı sinyalidir.

Beyin sisi ile ilgi hastalarımız artıkça ve bu hastalarımıza yardımcı oldukça, bu durumu tetikleyen unsurun besin eksikliği olabileceği gibi beden ve zihin için iyi olmayan bazı yaşam koşullarının da bir tetikleyici olduğunu gördük. 

Kişisel gözlemlerim ve bu kliniği yaşayan hastalarımızı yakinen incelediğimizde ve yapmış olduğumuz analizler sonucunda beyin sisinin en yaygın nedenleri şunlardır:

Sağlıksız ve Dengesiz Beslenme

Bağırsak florası bozukluğuna iştirak eden dengesiz veya tamamen yanlış beslenme, beyin sisinin ana nedenlerinden biri olduğunu düşünüyorum. 

Örneğin, karbonhidrat ve şekeri fazla yerseniz, insülin seviyeniz yükselir. Ancak insülin seviyeniz kısa bir süre sonra tekrar aşağıya iner, bu nedenle beyin performansında hızlı bir düşüş olabilir. Yani düşüncelerinizi şeker tüketerek yerine koyamazsınız (2).

Bu iniş çıkışlardan kaçınmanın ve uzak durmanın en önemli koşulu sağlıklı ve dengeli beslenme olduğu kadar rafine işlenmiş boş kalori anlamına gelen tatlı, şeker, bal, çikolata ve alkolden uzak durmak olmazsa olmazlarımız arasında yer almalıdır.

Oysa sağlıklı ve dengeli beslenmek, düşük şekerli ancak besin açısından zengin bir perhiz anlamına gelir. Yaşamsal gıda tüketmek olmazsa olmazımız olmalıdır. Mevsimsel ve organik gıda tüketimine önem vermek ve lokmaları iyi çiğnemek günlük ihtiyacımız olan yaşamsal suyu yeteri kadar içmek çok önemlidir. Doğru ve dengeli beslendiğinizde beyin, gün boyunca hayati maddelerle yeterince beslendiği için beyin sisi bulgularını da yaşamazsınız veya daha az yaşarsınız.  Ancak çok az yüksek kaliteli yağ yemek de zihinsel performansınızı zayıflatabilir (1).

Unutmayın ki beyninizin ortalama %60-65'i yağdan oluşur. Beyin faaliyetleri için rafine şekerden daha çok kaliteli yağa aslında omega 3 yağ asidine ve NADH Q10 kombinasyonuna ihtiyacımız vardır. Beslenmemizde omega 3, NADH ve Q10 oranı ne kadar az olursa beyinde enflamasyon olma oranı artar ve buda beyin sisini tetikler.

Beyin fonksiyonlarının iyi çalışması ve korunması için omega-3 içeren besinler düzenli olarak menüde yer almalıdır. Omega 3 yağlar arasında kaliteli kaynaklar olarak yağlı deniz balığı, fındık, hindistancevizi yağı, yumurta, avokado, kril oil sayılabilir.   

Bağırsak Florası Bozukluğuna Sekonder gelişen Entolerans, Duyarlılık ve Alerjiler

Takip ettiğim hastalarda besin duyarlığı, hassasiyeti, intoleransı, histamin fazlalığı veya maya mantarı dediğimiz candida albicans olan hastalarda beyin sisini yaygın olarak gördüğümü buradan belirtmekte faydası olduğunu düşünüyorum.

Özellikle bağırsakların bozukluğu ile birlikte candida albicans yani maya mantarı olanlarda glutene karşı duyarlılığı / entolerensı olanlarda beyin sisine daha sık rastlıyoruz. Özellikle candida albincas olan hastalarda beyin sisi, kronik yorgunluk, kilo alma, şişmanlama, tatlıya karşı aşırı istek ve arzuyu sıkça görüyoruz. Glutenin ise sadece çölyak hastalarında değil intoleransı olan hastalarda dabeyin sisine neden olduğu gösterilmiştir (3). 

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan hastalarda da yüksek oranda çölyak hastaları olduğu görülmüştür. Buna göre, diyetteki bir değişiklikten sonra, deneklerin davranış ve performansında bir iyileşme olduğu tespit edilmiştir.

Bundan dolaydır ki tüm beyin sisi hastalarımıza bizim öncelikle yaklaşımımız şu şekildedir:  bozulmuş bağırsak florasını düzeltmek, varsa candida albicans ile mücadele etmek, ayrıca kişinin besinlere karşı bir duyarlılık, entorlens veya alerjisi olup olmadığını baştan tespit edip kişinin beslenmesini ona göre düzenlemek olmazsa olmazlarımızın arasındadır.

Peki aynı zamanda kuruyemişlere, süt ürünlerine veya belirli meyve türlerine de tepki gösteriyorsunuz?   Burada belirli ürünleri yedikten sonra konsantrasyonunuzun düşüp düşmediğini yakından izlemelisiniz. Lektinlere karşı bir hoşgörüsüzlük de beyin sisini tetikleyebilir (3).

Aspartam veya sukraloz gibi glutamat ve yapay tatlandırıcılar da bazı insanlarda beyin üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir. 

Candida Albicans yani maya mantarı olan hastalara etkin tedavi, doğru ve dengeli beslenme, nöralterapi kadar doğru bir gıda takviyesi desteği olan “NTVita CandStp MCT Oil Plus” kullanmak çok önemlidir (4).

Yeteri Kadar Su İçmemeye Bağlı Dehidrasyon

Beyin sisi yaşayan hastalarının hikayesini biraz derinlemesine sorguladığımda pek su içmediklerini görüyorum. Beyin sisini ortaya çıkaran önemli nedenler arasında susuzluk olduğunu hatırlatmak isterim. Su eksikliği, tipik konsantrasyon sorunlarına neden olur ve hafif bir yetersizlik durumunda bile önemli sonuçlara yol açabilir.

Beynimizin toplam hacminin %75'inin sudan oluştuğunu biliyor muydunuz? Beyninizin normal çalışması ve işlevlerini düzgün yapması için beynin bu su seviye her zaman korunmalıdır. İspanya’da Barcelona Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada insanlardaki %2 susuz kalma durumunda bile bilişsel yeteneklerin büyük ölçüde azaldığını ortaya çıkardı.

Efor veya stres durumunda, insanlar düzenli olarak su içmeyi unutma eğilimindedir. Normalde ihtiyacımız olan su kilo başına 40 ml’dir.

BEYİN SİSİ DURUMUNDA SIKÇA TESPİT ETTİĞİMİZ BESİN EKSİKLİĞİ

En sağlıklı beslenme bile beyinde bu sisli hissi yaratan besin eksikliklerine sahip olabilir. Eksik olabileceğiniz şeylerden bazıları şunlardır:

NADH:

  • NADH yaşamsal durumumuz için hücrelerimize enerji sağlar
  • Zihinsel ve fiziksel performansımızı artırır
  • Konsantrasyonu artırır
  • Kronik yorgunluğu giderir
  • Kaliteli cinsellik ve cinsel performans üzerinde olumlu etkiye sahiptir
  • Kronik nörolojik dejeneratif hastalıkların tedavisi üzerinde olumlu etkiye sahiptir
  • Uykusuzluk sonucu ortaya çıkan hasarların onarımını sağlar
  • İmmün sistemimizi güçlendirir (5).

NADH ile Koenzim Q10, enerji metabolizmasında önemli bir rol oynar ve sağlam bir bağışıklık sistemi için gereklidir.

Enerji sağlayan metabolik süreçlerimizin % 97'i Koenzim Q10 + NADH‘ın varlığına bağlıdır. Beyin sisi ile mücadele de bu iki kombinasyon olmazsa olmazlar arasındadır (4,6).

Koenzim Q10, mitokondride özellikle önemlidir. Vitamin benzeri, endojen bir bileşik olan Koenzim Q10, mitokondride enerji üretimi için gereklidir. Mitokondrilerde oksijen yardımıyla vücudun kendi enerjisi olan ATP üretimini artırır.  Bedenimiz için çok önemli olan hem mitokondriyalarımız daha çok çalışması için ve nitelikli enerji üretimi için NTVita NADH Plus Q10 Kapsül önemli bir gıda takviyesi olarak görüyorum (4,5,6).

Vitamin B12: Bu hastalarda B12 vitamini eksikliği de azımsanmayacak seviyede fazladır. Hastalarımızda yapmış olduğumuz incelemelerde %30-40'ı B12 vitamini eksikliğini tespit ettiğimizi de buradan belirtmemde fayda var.

Vitamin D: Vitamin D eksikliğinde azımsanmayacak derecede fazladır. Hastalarımızın yaklaşık %20-30’unda D vitamini eksikliği ile karşıkaşıyoruz.

Omega-3: Yukarıda belirtildiğimiz gibi beynin çalışması için iyi yağlara ihtiyacı vardır. Balık yemeyi sevmeyenler, önemli omega-3 yağ asitleri olan DHA ve EPA'yı takviyeler yoluyla alabilirler. 

Magnezyum: Magnezyum eksikliği düşündüğünüzden daha yaygındır.  Eksiklik, diğer şeylerin yanı sıra, yorgunluk, konsantrasyon sorunları ve azalmış bilişsel yetenekler, beyin sisi ile kendini gösterir. Magnezyum tüm vücut fonksiyonları ve metabolik süreçler için gerekli olduğundan eksikliği zamanında önlenmelidir.

Kalitesiz Uyku ve Uyku Eksikliği

Çok az, çok huzursuz uyuyor ve geceleri daha sık uyanıyor musunuz? Yoksa saatlerce yatakta uyanık yatıyor ve uyuyamıyor musunuz? O halde beyin sisinizin nedeni muhtemelen uykusuzluktur (7).

Uyku pasif bir zaman dilimi değildir. Gün içinde hasar görmüş olan organ ve hücrelerin onarılması için aktif bir süreçtir. Kaliteli uyku uyumadığınız sürece ertesi gün tam verimli olamazsınız. Uyku sırasında öğrendikleriniz hafızanızda saklanır ve hatırlaması daha kolaydır (7).

Aynı zamanda, sadece beyin değil, tüm bedenimizdeki hücreleri dinlendirici bir uyku evresinde yenilenir.  Ne kadar kaliteli uyursanız, beyniniz gün boyunca o kadar iyi performans gösterebilir. Huzursuz bir gecenin bile düşünme yeteneğiniz üzerinde büyük bir etkisi olabilir (7).

Stres ile Etkin Mücadele

Stres çok yüksekse, tüm vücut fonksiyonları kontrolden çıkar. Bu da diğer şeylerin yanı sıra beyninizin bulanıklaşmasına ve artık sağlıklı düşünememenize neden olur. Kronik stres vücuttaki kortizol salınımını arttırır. Bu da beyin hücrelerine zarar veren serbest radikallerin oluşumunu destekler. Stresi iyi yönetmek için meditasyon ve doğru nefes kullanmak fayda sağlayabilir. Ayrıca nöralterapi ile yapılan bir hormonal eksen çok önemlidir. Kineziyolojik uygulamalardan faydalanarak limbik sistem regülasyonu bu durumda büyük bir öneme sahiptir (8).

Çay ve Kahveyi Bırakmak

Fazla çay ve kahve tüketimi beyin sisine neden olabilmektedir. Çünkü gerek siyah çay gerekse kahve çok ciddi idrar sökücü olduklarından sıvı kayıp ettirdikleri için susuzluğa neden oldukları için beyin sisi yapabilir. Aniden kesilen çay ve kahve yoksunluk durumu da aynı zamanda başlangıçta beyin sisine neden olur. Kahve ve çay yoksunluk belirtileri yaşayabilirsiniz. Beyin sisine genellikle baş ağrısı eşlik eder.  Ancak kahve ve çay bırakılmasına bağlı bu yoksunluk bulguları uzun sürmez. İyi haber şu ki bu yoksunluk durumu en fazla 1-2 hafta kadar sürmektedir (1,2,8).

Hareketsizlik - Egzersiz Eksikliği

İnsanın düzenli olarak koşmak veya yeterli sayıda spor yapmak için bazen yeterli zaman yaratamaz. Daha önce aktif olan bir beden hareket etmeyi bırakırsa beyin sisi hızla oluşabilir, çünkü yeterince egzersiz yapmazsanız beyniniz yeterli kan akışına sahip olmaz (1,8).

Temiz havada kısa bir yürüyüş bile beyin hücrelerine daha iyi oksijen sağlamaya ve onları tekrar yoluna koymaya yardımcı olabilir. Haftada en az iki üç kez 30-45 dakikalık kapsamlı yürüyüşler bile gelen bilişsel performansı artırabilir.

Çevre Kirliliği - Çevresel Toksinler

Dengeli besleniyorsanız, yeterince egzersiz yapıyorsanız, ideal bir iş-yaşam dengesi sağlıyorsanız ve yine de beyin sisinden yakınıyorsanız, nedeni maruz kaldığınız çevresel toksinler ve ağır metaller alabilir. Kronik yorgunluğu olan, beyin sisinden şikayet eden ve nörolojik dejeneratif hastalıkları olanlarda yapmış olduğumuz incelemeler sonucu çoğu kez latent asidoz ve ağrı metal yüklenmesi tespit ediyoruz (9).  Beyin sisi tanısı ile takip ettiğim hastaların nerdeyse tamamında ağır metal yüklenmesi tespit ediyoruz. Ağır metal yükünüz ne kadar fazla olursa bağ dokusunda birikim o kadar fazla olur ve hücrelere yeteri kadar oksijen taşınamaz ve mitokondriyal yetersizlikler yerleşir. Ağır metallerde etkin kurtulmak için nöralterapinin yanı sıra NTVita Tetra DTX Plus Kapsülden faydalanmak mümkündür. İçinde taşıdığı etkin fitoşelatörler ağır metalleri mobilize etmek ve elimine etmek konusunda çok doğru bir destek ürünüdür (10).

Post Covid – Long Covid ve Aşılara Sekonder Beyin Sisi

Beyin sisini covid geçirenlerde sıkça görüyoruz. Bunun altında yatan covid de sekonder zayıf halkaların alevlenmesi ve alttan yatan otoimmün hastalıklarında nüks ettiğini gözlemliyoruz. Covide sekunder dolaşım bozukluğu artığı kardiyovasküler rahatsızlıklarında çoğaldığını gözlemliyoruz.

Covid de sekonder gelişen kronik enflamasyon durumunda L. Fischer ve Hans Barop’un yapmış oldukları önemli bir çalışmada sempatik sinir sisteminde meydan gelen aktif yüklenmenin çok önemli olduğunu, gerek sitokin fırtınası gerekse enflamasyon durumunda nöralterapi yaklaşımı ile oluşan bu enflamasyon ile etkin mücadele edildiği kadar beyin sisi ve kronik yorgunluk sendromun etkin bir şekilde iyileştiği yönünde olmasıdır. Bu durumda hastaların bağışıklık sistemin güçlendirilmesi önemlidir.

Sonuç - Beyin sisinizi nasıl tedavi edersiniz?

Artık beyindeki rahatsız edici sisin en yaygın nedenlerini biliyorsunuz ve kişisel kontrol listenizi gözden geçirebilirsiniz. Belki de diyetinizi optimize etmelisiniz. Acaba yeterince önemli besinleri almıyor musunuz?

Yoksa son zamanlarda düzenli egzersiz yapmak için biraz fazla mı halsizsiniz? 

Şu anda çok işiniz var ve kafanızı toparlayamıyor musunuz? 

Yoksa geceleri bir yandan diğer yana savrulup dönüyor musunuz?

Belki sorunun çok basit bir çözümü vardır. Yaşam tarzınızda yapacağınız ufak bir değişiklik, zihinsel performansınız üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir. Daha sık temiz havaya çıkın, güneşte oturun, diyetinizi optimize edin ve daha iyi uyumaya çalışın işte o zaman kafanızdaki sis dağılacaktır.

Dr. Hüseyin NAZLIKUL,  M.D.,  PhD.
IFMANT = Uluslararası Nöralterapi Federasyonu Başkanı
Bilimsel Nöralterapi Regülasyon Derneği Başkanı 

KAYNAKÇA:

  1. Nazlikul, H: Anti Enflamatuar Beslenme Rehberi – Zehirsiz Beslenme – Destek Yayınları- 1 Baskı 2021
  2. Nazlikul,H.:  Duygusal Beyin Bağırsak – Destek Yayınları – 27 Baskı 2018
  3. Nazlikul, H. et Acarkan, T: Güzel Mutlu ve sağlıklı – Holistik Beslenmeyi Keşfet – Destek Yayınları – 1 Baskı 2017
  4. https://nt-vita.com
  5. https://nt-vita.com/nadh-q1/6.html
  6. https://nt-vita.com/koenzim-q10/10.html
  7. Nazlikul, H: Uykunun Sihirli Gücü ve Tehlikleli Ninni Elektrosmog
  8. Nazlikul, H: 100 Yıl Yaşamak Mümkün – Anti Aging Kılavuzu – Destek Yayınları – 2019
  9. Nazlikul, H: Detoksu Keşfet – Alfa 2012
  10. https://nt-vita.com/Tetra-DTX-Plus/product/2